5 Nisan 2021 tarihli Webinarı kaçıranlar buradan izleyebilirler.
Seminer Konuları:
- Nil Avunduk’un bu çalışmanın kişilerin kendi gerçekleriyle yüzleşmeleri ile ilgili olduğu ve neden rahatlama üzerine bir çalışma olmadığı hakkında yaptığı açıklama
- “Neye inanıyorsanız, hangi korkunuz varsa onun neticesini yaşıyorsunuz,” sözünün açıklaması
- Bir kişinin, Nil Avunduk’un web sitesinde çalışmaları anlattığı bölüme korkuyu dönüştürmek üzere kullanılan korku dörtlüğünün yanında olumlamalar için kullanılan beşliği de koyması için istekte bulunması üzerine, Nil Avunduk’un olumlamalar için olan beşliği neden artık kullanmadığını, olumlama beşliğinin ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını, daha sonra çalışmanın içeriğinden neden kaldırdığını, doğru kullanma şeklinin ne olduğunu anlatması
- Olumlamaların ancak kendi uyguladığı şekilde ve hassasiyette kullanılabileceğini anlatmak için Nil Avunduk’un,
- Güvenle ilgili korkusunu keşfetmesi, bunun altında bulduğu ölüm korkusu ve bu keşfinin ardından bu korkularını dönüştürmesi ile keşfettiği evrensel güvenin ne olduğu üzerine anlatımı,
- Olumlama beşliğinde yer alan cümleler ve bu cümlelerin ne anlama geldiğini üzerine anlatımı,
- Olumlama beşliğinin zaman içinde neden ve nasıl yanlış kullanıldığı ve kişisel gelişim çalışmaları yapanların bu beşliği kopyalayarak ne çeşit yanlış uygulamalar yaptıkları ile ilgili anlatımı
- Olumlamaların, “Değersizim->Değerliyim, Güçsüzüm->Güçlüyüm, Yapamam->Yaparım,” örneklerindeki gibi yanlış kullanımı ile doğru kullanımı arasındaki fark nedir?
- Bu çalışmada ulaşılan, “Bir insana kendi inanç ve korkuları dışında başka bir insan bir şey yapamıyor; ne iyilik yapabiliyor, ne de kötülük,” gerçeği ve bu gerçeği içselleştirilmek için beşliğin nasıl kullanılabileceği ile ilgili açıklama
- Evdeki tüm aletlerin üst üste bozulması, kazalar yaşanması, tartışmalar olması üzerine bunları neden yaşadığını soran ve annesinin buna sebep olduğunu zanneden bir kişiye Nil Avunduk’un bunlara bir başkasının değil, kendi kızgınlıklarımızın sebep olduğunu ve o kişinin de annesine olan kızgınlıklarını bitirmesi gerektiğine dair tavsiyesi
- “Senin öfkelerin seni girdap gibi içine alır ve sadece sana döner. Hastalıklar da böyle başlar,” sözünün açıklaması ve kendi öfkelerimizin kendi yaşantımıza olan etkileri ile ilgili anlatım
ÇALIŞMALAR VE ÇALIŞMA ÖRNEKLERİ:
- Yaşadığı her şeye, “Ben de,” diye girdiğini keşfeden bir kişinin bu davranışına yol açan çocukluğunda yaşadığı bir olayı dönüştürmesi sonucu çocuk halinin büyüklerin yaptıklarını yapmayı bırakıp kendi yapabildikleri ile yaşamaya geçmesi, gerektiğinde seyretmekten de keyif almaya başlaması
- Çalışmalarını yüzeysel yaptığını ve bir konuyu bitirmeden onun bitmesini beklemeye geçtiğini fark eden bir kişiye Nil Avunduk’un çalışmanın insanın kendisi ile yüzleşmeyle ve kendi yalanlarını bulup çürütmesiyle ilgili olduğunu ve yüzeysel yapılan çalışmalardan ancak böyle yaparak çıkabileceğini anlatması
- Bir kişinin geçen haftalardaki çalışmalarda fark ettiklerini nasıl yaşantısına geçirdiğini ve kendisinde nelerin değiştiğini anlatması. Eşinin davranışını tahammülsüz olarak tarif etmesinden yola çıkarak yaptığı kendi Aynalar çalışmasında kendisine tahammül edemediği ve kızdığı bir konuyu ve “Ben yükseleceğim,” inancını bulması ve bu inancı nedeniyle başkalarının olmadığı bir ortamda kendi başına iş yapamadığını keşfetmesi
- Annesine olan kızgınlıklarını dönüştürmek üzere çalışma yapan bir kişinin çocukluğundan itibaren annesine kızdığı her yerde aslında annesinin ona çok güzel bir annelik yaptığını ve annesi ile ilgili inandıklarının inandığı gibi olmadığını fark etmesi
- Çocukken yaşadığı bir olayda insanlarla sohbet etmeyi hayatı ile ilgili şikayet etme alışkanlığına dönüştürdüğünü fark eden bir kişinin bu alışkanlığını o sahnelerinde değiştirerek insanlarla sohbet edebilir ve bu sohbetten keyif alabilir hale gelmeye başlaması
- Aslında çalışkan gibi görünen ama gizli tembelliği olduğunu fark etmiş bir kişinin bu halini kabul etmeye geçmesi ve “Ben çalışkanım,” yalanından çıkması
- Arabasını satmak isteyen ancak satamayan bir kişinin çocukken köyde yaşadığı ortam ve yaşam şeklini kabule geçmesi, ortama ve olana direnmeyi bırakması ile orada çok güzel yaşamaya başlaması ve daha önce yapmak istemediği şeyleri kendi isteyerek yapmaya geçmesi ile komut duymayı ve komutla hareket etmeyi bitirmesi, yapmak istediklerini rahatça yapabilir hale gelmesi
- Çocukken hep ayakları üşüyen bir kişinin bunun sebebinin her şeye öfkelenmesi olduğunu ve istekleriyle ilgili yapılmayanlara kızdığını bulması üzerine, “Yapılmıyorsa uygun değil,” anlayışına geçerek yapılmayanı istemeyi bırakması
- Bir kişinin zenginlerle ilgili yanlış inançlarını fark etmesi: Zenginlerin çok rahat para verdiklerini düşünerek, kendi parasını da zenginleri taklit ederek önemsizmiş gibi kullandığını keşfetmesi. Bunun üzerine Nil Avunduk’un fakirle zenginin yaşadıklarına ayrı ayrı bakabilmeyi ve böyle bakıldığında hangi gerçeği fark edebileceğimizi anlatması
- Evi için alışveriş yaparken, “Yuva kuracağım,” inancını keşfeden bir kişinin, bu inancının eski bir tarikat yaşamında öğrendiklerine dayandığını bulması ve oradaki dar ve kapalı tarikat yaşantısından çıkarak normal, her yere açık olan, serbest insan yaşantısına geçmesi
- Kendini ve etrafını kandırmaya başladığı bir günü hatırlayan bir kişinin o günü dönüştürürken nasıl ezbere ifadelerle çalıştığını keşfetmesi ve gerçek çalışmada o sahnede çocuksa çocuk ifadesine, köylü ise köylü ifadesine, kentliyse kentli ifadesine ulaşması ile çalışmanın gerçek ve işler olacağını anlaması
- Seyrettiği bir dizide bir adamın etrafını sürekli kandırmasından etkilenen bir kişiye, Nil Avunduk’un o adamın o kişileri kandırmadığını, o insanların kendi inançları ile kendilerini kandırdıklarını tarif etmesi