29 Mart 2021 tarihli Webinarı kaçıranlar buradan izleyebilirler.
Seminer Konuları:
- Çalışma sisteminin özet bir anlatımı: Çalışmayı oluşturan dört ana çalışma şekli ve hastalıklarımızın sebebini bulma ve dönüştürme çalışması ile ilgili anlatım.
- Hastalığın bitmesi için hastalığın sebeplerinin yani hastalığa sebep olan korku ve inançların tamamen dönüştürülmesi ve o inanç ve korkuların yaptırdığı hareketleri o kişinin artık yapamaz hale gelmesinin gerektiğine ilişkin anlatım.
- Çocukluğumuzdan beri kurduğumuz hayaller ile ilgili yaptığımız çalışmalarda, bu hayallerle ilgili hem olumlu hem de olumsuz inançlarımızı bulup dönüştürmenin önemi üzerine açıklama.
- Hayatımızda bir türlü kurtulamadığımız olayların bağımlılıklardan kaynaklandığının fark edilmesi ve bu bağımlılıkların etrafımızdaki yakın olduğumuz kişilere olan beklentilerimizle oluştuğu gerçeği. Bu sürekli tekrar eden problemli durumdan kurtulabilmemizin o kişilerden beklediklerimizi kendimizin yapabilir hale gelmesi veya yapılamıyorsa beklemeyi bırakmamız ile oluşacağına ilişkin anlatım.
- Bir kişiye veya duruma olan kızgınlığımızın geçmesinin ancak kızdığımız kişi için yaptığımız tarifin aynısının kendimizde olmasından kaynaklandığını fark edip kendimizde bulduğumuz bu tarifi yapamaz hale geldiğimizde gerçekleşebileceği üzerine anlatım.
- Çalışmalarımızı yaparken çalışma tekniklerini tam olarak kavramış ve kullanabilir halde olmamızın gerekliliği ve çalışmaya bu işlemlerden hangisi ile girileceğinin önemi; doğru işlemle başlayan çalışmanın ardından çalışmada doğru bir sahnenin açılacağı ve bu sahne içinde işlemlerin doğal olarak çalışma içinde akacağına ilişkin anlatım.
- Bir kişinin oğlunun yeni bir eve taşınmasının ardından oğlunun evini dağınık bularak hemen düzeltmek istediğini ve bunu yapamadığı için uyuyamadığını ve rahat edemediğini belirtmesi üzerine o kişinin bu hali ile ilgili Nil Avunduk’un yaptığı açıklama.
- “Yapılacak çok iş var,” veya “Çok işim var,” veya “Çok iş yaptım,” diyen insanlar neden tembel yapıdadırlar? Tembel olmayan kişiler nasıl iş yaparlar? Tembel kişiler nasıl iş yaparlar? İkisinin arasındaki fark nasıl anlaşılır?
- Zihnimizin bizi çok iyi kandırdığı inançlar, “Bitsin,” ve “Bitti,” sözleri. Bu inançlarla hayatımızda ne gibi problemler yaşıyoruz?
- “Her işin bir başlangıç ve pek çok gelişme evresi vardır. O işin yapılması sürecinde pek çok tatlar vardır, bir ritim ve onun verdiği bir lezzet vardır. Yoksa iş bitip de oturup çay içeceğiz lezzeti, gerçek bir lezzet değildir. Yapayım bitsin diyorsa bitmeyecek, çünkü yaşam bitmez. Bir şey başlarken ve gelişirken pek çok şey daha başlar,” ifadesi ile yapılan anlatım.
- “Negatif oluşum dünyada yaşamın oluşumunda var olan toprak, su, hava, güneş gibi gerçekten ihtiyacımız olan şeyleri biteceğini söyleyerek insanlarla oynuyor. Oysa bunlar bitmez, belki bazen yer değiştirebilir. Çünkü doğanın ritmi bizi yaşatmak üzerinedir,” konulu anlatım.
- “Zihin bize bir tamam olma tarifi ve şekli veriyor. Ve bunun üzerinden her şeyi yarım, eksik ve bitirilmesi gereken olarak gösteriyor. Oysa her şey, her an, o haliyle o anın tamam olan şekli. Devamlı eksik olarak görürseniz devamlı tamamlamak için var olmayan bir hayale koşturursunuz,” ifadesinin açıklaması.
- Aracının satılmasını isteyen ancak satamayan bir kişiye, “O aracı alırken hangi düşüncelerle almıştım?” diye sorarak başlayacağı ve o düşünceleri bitmediği için satışın gerçekleşmediği ve o düşüncelerini dönüştürmesi üzerine yapılan çalışma tarifi.
- Bir kişinin rüyalarının neden bir başkası tarafından yorumlanamayacağına ilişkin anlatım. “Bir insan başkasının durumunu bilemez, fark edemez,” ne demektir?
- Nil Avunduk’un başkalarını taklit ederek yaşama alışkanlığı edinmiş bir kişiye bu davranışını değiştirmek için nasıl bir çalışma yapabileceğini anlatması.
ÇALIŞMALAR VE ÇALIŞMA ÖRNEKLERİ:
- Çocukken anne ve babasının kavgalarını gören bir kişinin bu olayda babasının kendisine kalmasını istediğini keşfetmesi ve bu inancını dönüştürmek üzere çalışması.
- Kendi başına iş yapmaktan kaçtığını fark eden bir kişinin kendi başına iş yapınca belirsizlikler olduğunu düşündüğünü ve kendi işini yapmamak üzere bir kararının olduğunu bulması. Nil Avunduk’un, kendi yaptığımız şeylerde belirsizliğin olmadığını çünkü kendi yaptığımız şeylerde yapa yapa ilerlediğimizi ve yaptıkça ortaya bir şey çıkacağını, ancak bir başkasının fikri ile hareket edip bize ait olmayan fikirleri yapmaya çalıştığımızda veya sonucunda ne olacağını önceden tespit etmeye kalktığımızda başımıza bir şey gelebileceğini, yoksa bir insanın kendi başına hareket ettiğinde başına bir şey gelmeyeceği gerçeğini anlatması.
- Bir geçmiş yaşam sahnesinde paraya ve kimsenin sahip olmadığı güçlere sahip olmak için büyücülük yaptığını ve bu nedenle hapishanede olduğunu gören bir kişinin bu sahneyi dönüştürmek üzere Nil Avunduk’la yaptığı çalışma.
- Kendi isteklerini o söylemeden bir başkasının fark etmesini bekleyen bir kişinin bunun olamayacağını anlaması, bunu ona negatif oluşumun yaptırdığını ve bu yolla etrafındaki insanların ondan kaçmasını sağlamaya çalıştığını keşfetmesi.
- Hastalığının sebebini dönüştürmek üzere çalışma yapan bir kişinin erkek arkadaşı ile yaşadığı ayrılık anını hatırlaması ve erkek arkadaşının zaten onu sevmediğini algılaması, böylece yıllardır zihninde taşıdığı, “O beni seviyor,” inancını dönüştürebileceğini anlaması.
- Çocukluğundan beri çok çalışkan bir öğrenci olduğunu ve üstlendiği işleri hep bitirdiğini ama bitirdiği zaman hep çöktüğünü söyleyen bir kişiye, Nil Avunduk’un çok çalışkan ve çok okuyan kişilerin de aslında tembellikten bunu yaptıklarını, gerçek tembel olmama halinin aktif olarak, hareketli olarak yaşamak ve işleri yapmak olduğunu anlatması. Bu kişinin çok çalışmasının altında ablasını geçmek isteği olduğunu keşfetmesi ve onu örnek almayı bırakması.
- Bir işe başlarken işin sonucunu da bilerek tam öyle olsun istediğini ama bunun için çok çalıştığı halde buna hiç ulaşamadığını söyleyen bir kişiye, Nil Avunduk’un insanın bir işe başlarken sonucunu bilemeyeceğini, bilmemesinin doğal olduğunu, bir işin sonucunu söyleyenin negatif oluşum olduğunu anlatması. “Bir şey yapmak için harekete geçersin. İlk adımda bir terslik olduğunda yapabildiklerinle onu düzelterek bir sonrasına ilerlersin. Sonra bir terslik daha çıktığında yine düzeltebilirsen adım adım bu şekilde devam edersin. Ama sonuç iyi olacak diyemezsin,” diye yaptığı açıklama.
- Bir kişinin yaptığı çalışmada, “Aslı varken taklidi neden alınsın?” gerçeğine varması, “Aslın ol. Aslının en iyisini yap.”
- Çocukken kuzenleri gibi konuşmaya çalışan bir kişinin bu davranışını dönüştürmek üzere yaptığı çalışma ile kendi gibi konuşmaya geçmesi ve buna bir sıfat takıp bir kalıp haline getirmeden, yeri geldiğinde yavaş yavaş konuşabileceğini, yeri geldiğinde de isterse bağırabileceğini keşfetmesi.
- Annesinin çocukken kendisini bir başka kızla kıyaslamasına sinirlenen bir kişinin, bunu dönüştürmek üzere yaptığı çalışmada aslında kendisini basket ve voleybol oynayan uzun boylu kızlarla kıyasladığını ve onları taklit etmeye geçtiğini görmesi. Kendine fiziksel olarak uygun olmayan bir şeyi taklit için yapmak yerine kendine uygun olanı bulması ve gözünü kendi yapabildiklerine çevirdiğinde kendini kimseyle kıyaslamadığını fark etmesi.
- Zihninde, “Bitsin bu dünya,” diye bir inancı olan bir kişiye, Nil Avunduk’un bu dünyanın hiç bitmeyeceğini hatırlatması ve ardından o kişiye kendinde güzel olan şeyleri, imkanları, ortamları, özellikleri yazarak çalışması için yönlendirmesi. Bu şekilde, yaşadığı ve daha önce kötü gibi gördüğü basit bir olay sebebiyle bütününde güzel olan hayatın bitmesine gerek olmayacağını algılaması.